Bağımsız Büro Sendikası

Sadece Üyesine Bağlı Bağımsız Sendika

BAĞIMSIZ BÜRO SEN ATATÜRK
ATATÜRK & BAĞIMSIZ BÜRO SEN
Konfederasyondan Haber

MEMUR VE EMEKLİLERİ YİNE YÜZDELİK SEFALET ARTIŞINA MAHKUM (MU) EDİLECEK!

BASK memur-ve-emeklileri-yine-yuzdelik-sefalet-artisina-mahkum-mu-edilecek

  Görüntülenme Sayısı: 778

Toplu Sözleşme Görüşmelerinin Arka Planı –V-

TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİNDEKİ MADDELER GÖRÜŞÜLEBİLİR Mİ?

 

Memur-Sen’in açıkladığı ve kapağında her iki konfederasyon (Memur-Sen ve Kamu-Sen) genel başkanının fotoğrafı olan “6. Dönem Toplu Sözleşme TEKLİFLERİMİZ”in 11. madde ile 101. madde arasındaki, Kamu-Sen ile uzlaşmaya varılan teklifleri incelemeye devam ediyoruz:

  1. maddede aylıklara 2022 yılı için % 21, 2023 yılı için % 17 artış isteniyor.

Mevcut uygulamada artışlar 6 aylık periyotlarla Ocak ve Temmuz aylarında yapılıyor.

Rakam, büyüklüğü göz boyasın diye yıllık verilmiş, altı doldurulmamış.

Oysa 14. maddede “Tüketici fiyatları endeksindeki artış, memur maaş ve ücretlerine toplu sözleşmede öngörülen dönemsel artışı aştığı aydan geçerli olmak üzere aradaki fark takip eden aydan geçerli olmak üzere her ay maaş ve ücretlere yansıtılır.” Deniyor. Çok fiyakalı bir cümle.

Ama yıllık verilen teklifte enflasyonun hangi ay kayıp yaratacağının nasıl anlaşılacağı belli değil. Yani göz boyamaya devam.

Hatırlayalım, kamu işçileri düşük ücretlerde çekme işlemi ve kıdem zammı yapıldıktan sonra 2021 yılı il 6 ay için % 21, ikinci 6 ay için  “enflasyon + 3 puan refah payı”, 2022 ilk 6 ay için “enflasyon + 3 puan refah payı” istiyor. (Kamu işçileri halen devam eden toplu  iş sözleşmelerini 2021 ve 2022 yıları için yürütüyor.)

https://bask.org.tr/news-detail/turk-is-ve-hak-is-toplu-is-sozlesmesi-taleplerini-acikladi-darisi-memurlarin-basina/1765

  1. maddede 2022 için % 3, 2023 için % 3 refah payı istenmiş, altı aylık olunca % 1,5 rakamı küçük durmasın diye böyle istenmiş olmalı. Ortak teklifi hazırlayanlar refah payı ile büyümeden pay kavramlarından habersiz olmalılar ki büyümeden pay verilmesinden bahsedilmiyor.
  2. maddede “Sınıf, kadro ve unvan ayrımı yapılmaksızın (daha üst ek göstergeden yararlananlar hariç olmak üzere) kamu görevlilerinin mevcutta yararlandıkları en yüksek ek gösterge oranları 3600’e yükseltilir.” deniyor. Bu madde Ek gösterge ve katsayı adaletsizliğinin başka bir boyuta taşımak anlamına geliyor.

İlginçtir, aynı Hükümet ve aynı Bakanla toplu sözleşme görüşmeleri yürüten kamu işçileri 2021 yılı 700, için 2022 yılı için 800 TL giyim yardımı isterken Kamu-Sen ve Memur-Sen ortaklığı 2022 için  500, 2023 yılı için 650 TL giyim yardımı istiyor.

Doğum yardımı, ölüm yardımı, evlenme yardımı, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması veya bu sınıftakilerin öğrenimlerine uygun kadrolara geçirilmesi, dini bayram ikramiyesi (ki bu konudaki rezaleti ayrıca irdeleyeceğiz) gelir vergisi oranının % 15’e sabitlenmesi ve daha bir çok madde yasalarla düzenlenmiştir.

Toplu sözleşmeleri yasal dayanağı olan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “toplu sözleşmenin kapsamı” başlıklı 28 inci maddesi

Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsar.”

Hükmünü içermektedir.

Yani “mevcut mevzuat hükümleri” dikkate alınacaksa, ya yasa ile düzenlenen konuları görüşemeyeceksiniz ya da toplu sözleşme görüşmeleri başlamadan önce bu konuları yasa maddelerinden ayıklayarak pazarlık konusu haline getireceksiniz.

Bu ayıklama yapılmadığına ve pazarlık masası,  kanunları kabul edecek olan TBMM’nin üzerinde olmadığına göre o maddeler teklif metninde kalmaya mahkum.

Bu durumu en iyi bilenler teklif metnini hazırlayıp sunan iki konfederasyon.

Toplu sözleşmeler iki yılda bir yapıldığına göre, bir dönemi ıskalayıp, Hükumetle yürütülecek görüşmelerle bu başlıkları kanun metinlerinden çıkarıp pazarlık masasına getirebilirdiniz.

Ama 4688 sayılı yasanın kabul edildiği 2001 yılından beri 20 ve toplu sözleşme kavramının yasaya girdiği 2012 yılından beri 9 yıl geçmesine rağmen yetkili sendikalar bu işe el atmayı akıl edememiş veya peşkeşin devamı ve hükumetlerin zora sokulmaması için gerek görmemişlerdir.

Hatırlayalım ki 2002-2008 yılları arasında Kamu-Sen, 2011-2021 yılları arasında Memur-Sen yetkili konfederasyondur. Ve bu başlıklar her toplu sözleşme dönemi öncesi süslü sözlerle açıklanır, toplu pazarlık masasında görüşülmez ve bu her dönem tekrarlanır.

Tipik “sarı sendikacılık” yani

“Kamu-Sen + Memur-Sen” ortaklığının bir dayanağı da budur.

Eskiden kamuoyunu sakinleştirmek için çalışmalarına daha sonra devam edecek komisyonlar kurulurdu, şimdi o da yok.

Bir kere daha vurgulayalım:

Bu başlıklar için hiçbir ön görüşme yapılmadığına göre bari akıllılık edip, hizmet kolları için kurulan komisyonların çalışmaları hariç, Toplu sözleşme görüşmeleri teklif metnindeki konular için her gün ve saat gözetmeksizin çalışsın, yapılacak olanların takvimi ile yapılması gereken işleri  kamuoyuna açıklasın.

SONUÇ olarak;

1. Teklif metnindeki başlıklardan kanun (mevzuat) konusu olanlar görüşülmeyecek ve aynen kalacak.

2. Bu durumda 12 Ağustos günü Hükumet sadece yüzdelik artış teklifini açıklayacak.