Görüntülenme Sayısı: 2665
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyon), 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak genel seçimler öncesinde siyasi parti liderlerine birer mektup göndererek, memurların temel sorunlarına seçim bildirgelerine yer verilmesini istedi. Genel Başkan Bayram Zengin imzasıyla gönderilen mektupta Anayasa değişikleri ile yasalarda yapılması istenen değişikliklerde sosyal tarafların aktif katılımının da sağlanmasının önemine vurgu yapıldı.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan BASK Genel Başkanı Bayram ZENGİN şöyle dedi:
“Sayıları 3 milyonu aşkın memurlar ile 2 milyon civarındaki memur emeklileri, oy bazında 8-9 milyonluk bir seçmen kitlesini, yaklaşık 20 milyonluk vatandaş oluşturmaktadır.
Ancak 7 Haziran seçimlerinde gördük ki, seçim bildirgelerinde bölük pörçük de olsa kimi memur sorunları yer aldı ama liderlerin söylemlerinde asla yer almadı. Hiçbir lider memurlardan söz etmedi. Memurlar adeta 7 Haziran seçimlerinin tek mağlubu oldular. Doğrusu merak ettik; siyasi partiler memurları ve emeklilerini cepte keklik mi görüyor. Yoksa, yandaş sendikaları aracılığı ile memurları zaptu rapt altına aldıklarını mı zannediyorlar, anlayabilmiş değiliz. Çünkü seçim öncesinde böylesine bir kitleyi görmezden gelmek akıl karı değil.
BASK olarak 7 Haziran seçimleri öncesinde de liderlere birer mektup göndererek görüşlerimizi ve taleplerimizi açıkladık ve seçim bildirgelerine girmesini istemiştik.
Taleplerimizi özetle bir kez daha tekrarlıyoruz:
Öncelikle Anayasa değişikliği yapılarak memurlara hak grevini de içerecek grev hakkı istiyoruz.
Ek ve Geçici madde sayısı asıl madde sayısına aşan ve yamalı bohçaya dönen 50 yıllık Devlet Memurları Kanununun değiştirilerek yeni ve çağdaş bir Devlet Personeli Kanunu çıkarılmasını istiyoruz.
Artık anlamını yitirmiş yardımcı hizmetler sınıfı ile 4/C kapsamında geçici personel çalıştırılmasının kaldırılmasını, bu pozisyonlarda istihdam edilenlerin öğrenimlerine ve deneyimlerine uygun memur kadrolarına geçirilmesini istiyoruz. Zaten çoğu fiilen memur kadrolarında çalışıyor.
Memurların KPSS sınavı ile işe alınmalarını, istisnaların hizmetin gerekliliği ile sınırlı tutulmasını istiyoruz.
İstisnai kadro uygulamasına son verilmesini istiyoruz. Mesleğe özel yarışma sınavı gerektiren kadroların sınırlı tutulmasını ve yarışmaların objektif kriterlere bağlanmasını istiyoruz.
Unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarının merkezi olarak her yıl yapılmasını, genel müdür ve bağımsız başkanların altındaki tüm görevlerin görevde yükselme sınavı kapsamına alınmasını istiyoruz
Norm kadro uygulamalarının keyfiliklere imkân vermeyecek şekilde sosyal tarafların denetiminde şeffaflaştırılmasını istiyoruz.
Yargı kararlarını uygulamamakta direnen yöneticilerin görevlerinin sonlandırılmasını istiyoruz.
Özre bağlı tayin ve nakil taleplerinde hakkaniyetin sağlanması; engellilerin, engelli çocuğu veya yakını olanların özel durumlarının yönetmelikte özür gurubu kapsamına alınmasını istiyoruz.
Hizmet bölgelerinde çalışma süresini dolduranların, üst hizmet bölgelerine tayin ve nakillerinin –idari mazeret aranmaksızın- yapılmasını istiyoruz.
Mesleki ve iş tecrübesini yok sayan yıl başına 1,66 kuruş tutarındaki kıdem aylığının, daha yüksek aylık almak için kamu görevlilerinin idari kadrolara hücumunu engelleyecek anlamlı bir düzeye yükseltilmesini ve böylece tecrübenin ödüllendirilmesini istiyoruz.
Kamu görevlilerinin aylıklarındaki tüm kalemlerden vergi ve sosyal güvenlik kesintisi yapılarak emeklilik maaşının yaşanabilir düzeye çıkarılmasını istiyoruz,
Çocuk ve aile yardımlarının, harcırah ve yollukların ve benzeri kalemlerin ihtiyaçları karşılayacak düzeye yükseltilmesini istiyoruz.
ARİTMETİK CANBAZLIĞASON VERİLSİN
İçinden çıkılmaz hale gelen toplama, çıkarma, çarpma ve bölme işlemleri ile aylık hesaplama aracı olarak kullanılan, Temmuz 2015 itibariyle, neredeyse 1273,50 lira tutarındaki brüt asgari ücret miktarının yarısına denk gelen 789,30 liralık “en yüksek Devlet memuru aylığı”nın, en yüksek Devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarının onurunu zedeleyecek miktardan kurtarılarak en azından asgari ücret düzeyine çıkarılarak daha anlamlı hale getirilmesi ve hesaplamaların buna göre yeniden yapılması veya yeni bir sistem geliştirilmesini istiyoruz. 789 lira 30 kuruş olan en yüksek Devlet memuru aylığının aritmetik cambazlıklarla 8.500,00 liraya, kamu görevlilerinin maaşlarının da benzer canbazlıklarla belirlenmesine son verilmesini istiyoruz.
YOKSULLUK SINIRI ALTINDA AYLIK OLMASIN
Yoksulluk sınırının altında aylık alan memur kalmasın istiyoruz.
Eylül itibariyle Türk-İş tarafından açıklanan yoksulluk sınırı 4 kişilik bir aile için 4.379,73 liradır. Oysa memurların tamamına yakını bu rakamın altında aylık almaktadır. Bu memurun yoksulluğunun tescilidir. Halen ortalama memur aylığı 2.510 liradır. Hükümet ile toplu sözleşme imzalayan yetkili sendikalar bile kendi açıkladıkları yoksulluk sınırına yakın bir aylık teklifinde bulunamamışlardır.
Memur-Sen Ağustos ayı yoksulluk sınırını 3.732,37 lira açıklamış ama toplu sözleşme masasından ortalama 2.500,00 lira ile kalkmıştır. Bu ikiyüzlülüktür. Memur yoksulluğuna son verilmesini, memurun yoksulluktan kurtarılmasını istiyoruz.
Kamu görevlileri aylıklarının yoksulluk sınırı altında kalmayacağının, talebin bir defada karşılanamaması halinde kademeli olarak gerçekleştirilmesi için sosyal taraflarla birlikte bir plana bağlanmasını istiyoruz.
İKRAMİYE MEMURUN DA HAKKIDIR
Kamu işçilerine 6772 sayıl Kanun ile 59 yıldan beri ikramiye ödenmektedir. Halen her yıl 2 tam (26 günlük ücret tutarı) ve 4 yarım (13 günlük ücret tutarı) ikramiye ödenmektedir. 7 Haziran seçimlerinden bir hafta önce imzalanan toplu sözleşme ile kamu işçilerine Denge Ödeneği adı altında 7. İkramiye ödenmesi kararlaştırılmıştır. Oysa memurlara 1 kuruşluk bir ikramiye bile ödenmemektedir. Hâlbuki 4688 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde toplu sözleşmede karara bağlanması gereken konular arasında İKRAMİYE de bulunmaktadır. Ama ne hikmetse masaya oturan sendikaların akıllarına bile gelmemektedir.
Artık memurlara, kamu işçilerinde olduğu gibi Yasa emri olan ikramiye verilmesini istiyoruz.
Bu kapsamda kamu görevlilerini ilgilendiren tüm mevzuatın ayrım yapılmadan sosyal tarafların aktif katılımı ile birlikte gerçekleştirilmesini istiyoruz,
Özetle insan onuruna yaraşır bir çalışma hayatı, memurların aile sorumluklarını yerine getirebilecekleri bir gelir sağlanmasını, yukarıdaki hususların partilerin Seçim Beyannamelerinde/Bildirgelerinde yer almasını ve liderler tarafından kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz.”
BASK BASIN BÜROSU