Bağımsız Büro Sendikası

Sadece Üyesine Bağlı Bağımsız Sendika

BAĞIMSIZ BÜRO SEN ATATÜRK
ATATÜRK & BAĞIMSIZ BÜRO SEN
Konfederasyondan Haber

“YENİ EKONOMİ PROGRAMI” MEMURLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR ?

BASK yeni-ekonomi-programi-memurlar-icin-ne-ifade-ediyor-

  Görüntülenme Sayısı: 3029

 

“YENİ EKONOMİ PROGRAMI” MEMURLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR ?

2019 AĞUSTOS AYINDA TOPLU SÖZLEŞMELERE NASIL YANSIYACAK?

“KEMER SIKMA” VAR MI?

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlandığı belirtilen ve 108 nolu Cumhurbaşkanı Kararı olarak Resmi Gazetede yayımlanan “Orta Vadeli Program (2019-2021) (OVP)”,  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından “Yeni Ekonomi Programı (2019-2021)” adıyla 20 Eylül 2018 tarihinde kamuoyu ile paylaşıldı.

Yeni Ekonomi Programının Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar arasında bulunan Strateji ve Bütçe başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlandığının belirtilmesi, Cumhurbaşkanlığındaki kurum, kurul ve ofisleri ile bakanlıklar arasındaki ilişkilerin nasıl yürüdüğü ve yürüyeceği açısından önemli.

Orta Vadeli Programın, kamuoyuna Yeni Ekonomi Programı olarak sunulması da dikkate değer. Çünkü konunun uzmanlarının farkedeceği gibi; Rus ekonomisini çöküntüden kurtarmak için  1921 yılında Rusya’da Lenin tarafından başlatılan Yeni Ekonomi Politikası (NEP) ve 1929 ekonomik buhranının ardından ABD Başkanı Franklin Roosevelt tarafından New Deal (Yeni Görüş) adıyla 1932’de açıklanan iddialı ekonomik programları hatırlatıyor.

 

Programda neler öngörülüyor?

Programın mali tabloları yayınlanmadığı, daha doğrusu birlikte yayınlanması gereken  "Orta Vadele Mali Plan ve Ekleri 2019-2021) henüz yayınlanmadıpı için spesifik değerlendirme yapmak mümkün değil.

Bu nedenle genel değerlendirmelerle yetineceğiz.

Yaşanmakta olan krizin sebepleri Programda şöyle özetleniyor:

“2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması ve ABD Merkez Bankası FED'ın faiz artışları ile uluslararası sermaye akımları yavaşlamıştır Bu süreçte dış finansman ihtiyacımız ve ABD yönetiminin Türkiye ekonomisini ve Türk Lirası’nı doğrudan hedef alması ile ülke risk primlerimiz yükselmiş ve Türk Lirası değer kaybetmiştir.”

Program; 2019 yılını, hem istatistiki verilerin dip noktasını gördüğü yıl hem de kayıp yıl olarak değerlendiriyor.

Program; çok sayıda Ofis, Kurul, Komisyon, Merkez, Komite, Mekanizma, Platform kurulacağı, Program, Plan, Ana Plan, Proje, Eylem Planı ve Strateji hazırlanacağı belirtiliyor.

Programda; 2017 yılında % 11.9 olarak gerçekleşen tüketici enflasyonunun 2018’de % 20.8, 2019’da % 15.9, 2020’de % 9.8 ve 2021’de % 6 olacağını öngörülüyor.

2017’de % 10.4 olan işsizlik rakamlarının 2018’de % 11.3, 2019’da % 12.1, 2020’de % 11.9 ve 2021’de % 10. 8 olacağı tahmin ediliyor.

2017 yılında 10.602 $ olan fert başına düşen gelirin 2018’de 9.385 $, 2019’da 9.642 $, 2020’de 10.292 $ ve 2021’de 10.973 $ olması bekleniyor.

2017 yılında  % 7.4 olan yıllık büyümenin ise 2018’de % 3.8, 2019’da 2.3, 2020’de 3.5 ve 2021’de 5.0 olması hedefleniyor.

Bu çerçevede

-       “İhalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınması”,

-       “Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulması”,

-       “Mega-altyapı projelerinin doğrudan yabancı yatırım yoluyla, uluslararası finansman ile hayata geçirilmesi”,

-       “2017 yılında 23 milyar dolar olan seyahat gelirlerinin 2021 yılında 42 milyar dolara çıkarılması”,

-       “Kira artış oranına dair üst sınırın, döviz kuru ve emtia fiyatlarındaki gelişmelere duyarlılığı yüksek olan üretici fiyatları yerine tüketici fiyatlarına göre belirlenmesi”.

-       “2018 yılında milli gelire oranla  yüzde 2,4 olacağı tahmin edilen genel devlet açığının üç yıllık dönemin sonunda yüzde 1,6'ya düşmesi”,

-       “Kamu hizmeti sunumuyla doğrudan ilişkisi olmayan makam aracı, lojman ve sosyal tesislere yönelik harcamaların sınırlandırılması”,

Hedefleniyor.

Program kapsamında ayrıca;

-       “Kamuda yeni idari hizmet binası yapımına ve kiralanmasına izin  verilmeyeceği,

-       “Döner sermayeli işletmelerin şeffaf ve hesap verebilir bir idari ve malı yapıda çalışmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılacağı”,

-       “Vergi, prim ve diğer kamu alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyeceği”,

-       “Özelleştirme portföyünde bulunan varlıkların ekonomiye kazandırılmasında yeni modeller kullanılarak ekonomik katma değer bazlı planlamaya geçileceği”,

-       “Tapu harçları ve emlak vergilerinin gerçek değerleri üzerinden alınması sağlanacak şekilde gayrimenkul vergilendirme sisteminin yeniden düzenleneceği”,

-       “İmar planı revizyonları ile oluşan değer artışlarından kamuya gerçekçi oranda pay alınmasının ve artışların adaletli paylaşımının sağlanacağı”,

-       “Sosyal sigorta sisteminin yeniden düzenleneceği”,

-       “Cari açığın düşürülmesi amacıyla ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörleri öncelikli yatırım yapılabilir alanlar olarak belirlendiği”,

-       “Yüksek teknoloji ürünlerinin üretileceği, büyük ölçekli yerli ve yabancı yatırımların yer alacağı, etkin yönetim modeline sahip endüstri ve teknoloji bölgelerinin kurulacağı”,

-       “Ülkemizde üretilmeyen 20 biyoteknolojik ilacın yerli üretimi teşvik edilecek, biyoteknolojî alanında yetkinliklerinin artırılacağı”,

-       “Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların tamamlanacağı”,

-       “Sağlık turizminin geliştirilmesi için projeler planlanarak hayata geçirileceği,

-       “Çin, Hindistan, Japonya ve Kore'nin içinde bulunduğu Uzak Doğu pazarı ile ilgili turizm planları oluşturularak hayata geçirileceği”,

-       “Turizmde sezon süresini uzatacak ve kişi başı harcama tutarını artıracak şekilde Turizm Ana Planının oluşturulacağı”,

-       “Güneş, rüzgâr, biyokütle, yenilenebilir enerji ve yerli kömür kaynaklarının elektrik üretimindeki payının artırılacağı”,

-       “Sosyal tarafların mutabakatıyla kıdem tazminatı reformu gerçekleştirileceği”,

-       “Yarım çalışma ödeneğinin etkin şekilde uygulanmasının sağlanacağı”,

-       “Çalışanların işverenleri aracılığıyla bireysel emeklilik sistemine otomatik olarak katılması uygulamasının yeniden yapılandırılarak daha sürdürülebilir hale getirileceği”,

-       “Sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki bireylerin üretken duruma getirilmesi ve sürdürülebilir gelir elde edebilmelerini sağlamak amacıyla aktif işgücü programlarından etkin bir biçimde yararlanılacağı”,

-       “Kamu sektöründe çalışanlar için  yetenek ölçümü, tekrar yerleştirme ve norm kadro çalışmaları yapılarak kamu sektörü insan kaynağının ödül ve performans sistemleri vasıtasıyla etkin yönetiminin sağlanacağı”,

-       “Engellilerin meslek edinmesi amacıyla uzaktan eğitim programlarının geliştirileceği”,

Hususlarının da hayata geçirileceği belirtiliyor.

 

MEMURLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?

Yeni Ekonomi Programı (2019-2021) memurlar açısından incelendiğinde önümüzdeki yıllar pek iç acıcı gözükmüyor.

Program 2019 yılında başlasa da, ilk veriler 2018 yılı için kullanıyor.

Bu verilerden biri 2018 yılı TÜFE enflasyon oranıdır.

2018 yılı tüketici enflasyon oranı % 20,8 olarak tahmin ediliyor. Bunun anlamı şudur: 2018 yılın ilk altı ayında kamu görevlilerinin aylıklarına % 4 oranında artış yapılmıştı.

İkinci altı ayda ise enflasyon farkı ile birlikte yapılan artış % 8,65’tir. 

Bu durumda, yani 2018 yılı tüketici enflasyon oranı % 20,8 olarak gerçekleşirse, memurlar 2019 yılı Ocak ayında % 8,15 enflasyon farkı alacak demektir. (20,8-8,65-4=8,15 %)

Bu durum Memur-Sen’in imzaladığı “4. Dönem 2018-2019) Toplu Sözleşmesi”nin iflası demektir.

2019’DA NE OLACAK?

Asıl sorun 2019 yılında yaşanacak. Programda kayıp yıl olarak gösterilen 2019 yılında kamu işçileri adına Türk-İş, memurlar adına da Memur-Sen toplu sözleşme masasına oturacak.

Kamu işçileri 2019-2020, memurlar ise 2020-2021 yılları için pazarlık yürütecek.

Ortalık süt liman iken başta üyeleri olmak üzere memurları peşkeş çeken Memur-Sen’in 2019 toplu sözleşmelerinde ne yapacağını kestirmek zor değil.

(http://bask.org.tr/konfederasyondan-haberleri-memura-buyumeden-pay-ve-ikramiye-alamayan-memur-sen-enflasyonu-dusurmeyi-basarmis--1382.html)

Çünkü daha on gün evvel, 9 Eylül günü, Memur-Sen Ağustos ayı açlık sınırını binde 7,5 artışla açıkladı ki, TÜİK’in resmi rakamı % 2,30 idi. Aynı şekilde yoksulluk sınırını da TÜİK’in % 2,30 oranına karşı % 1,5 artışla açıklamıştı.

Sonuç olarak Memur-Sen’den toplu sözleşmede başarı beklemek ham hayal!

Toplu sözleşmede 10 yıldır peşkeşin ötesine geçemeyenlerin memura ikramiye ve büyümeden pay istemeleri de balığın kavağa çıkması gibi bir şey.

KEMER SIKMA MEMURLARI KAPSAYACAK MI?

Yeni Ekonomi Programının vatandaşları da kapsayacağı anlaşılmaktadır. Nitekim Programın  “Enflasyon” bölümünün “Politika ve Tedbirler” kısmında yer alan “Enflasyonla mücadele için kamunun alacağı tedbirlerin yanında, ekonominin tüm paydaşlarının ve vatandaşların destek vereceği bir Enflasyon ile Topyekun Mücadele Programı hayata geçirilecektir.” İfadesinde vatandaş desteğinin istenmesi “kemer sıkma” anlamına gelmektedir.

Kemer sıkmanın memurları kapsayıp kapsamayacağı konusunda, aynı bölüm ve kısımda “Kamunun fiyat belirleme ve yönlendirme politikasına tabi belirli (personel dışında) alanlarda geçmiş enflasyon verisi yerine YEP'te yer alan enflasyon hedefleri dikkate alınacaktır.” ifadesinden aralarında memurların da yer aldığı kamu personelinin serbest ve özgür toplu sözleşme yürütüp yürütemeyeceği anlaşılamamaktadır.

YENİ EKONOMİ PROGRAMINDA MEMURLAR İÇİN BAŞKA NELER VAR?

Hemen belirtelim ki, Programın hiçbir yerinde “memur” ifadesi geçmiyor, “kamu görevlisi” de.

Dolayısıyla doğrudan memurları hedef alan yaklaşım yok. Satır aralarına dağılmış görüş ve tespitler, yapılmak istenen düzenlemeler hakkında bazı ipuçları veriyor.

Örneğin;

-       “Kamu kurumlarının ve çalışanların ihtiyaç ve tercihleri uyumlaştırılacaktır.”

-       “Hizmetin özelliğine göre uygulanacak esnek çalışma modelleri ile çalışanların iş yaşam dengesini kurarak aile ve sosyal yaşamlarına, kurs ve eğitim programlarına daha fazla vakit ayırabilmeleri sağlanacaktır.”

-       “Kamu kurumlarının esnek çalışma ile iş tatmini ve verimi yüksek işgücüne sahip olmaları sağlanacaktır.”

-       “Sosyal tarafların mutabakatıyla kıdem tazminatı reformu gerçekleştirilecektir.

-       “Yarım çalışma ödeneğinin etkin şekilde uygulanması sağlanacaktır.”

-       “Çalışanların işverenleri aracılığıyla bireysel emeklilik sistemine otomatik olarak katılması uygulaması yeniden yapılandırılarak daha sürdürülebilir hale getirilecektir.

-       “Kamu sektöründe çalışanlar için  yetenek ölçümü tekrar yerleştirme ve norm kadro çalışmaları yapılacak kamu sektörü insan kaynağının ödül ve performans sistemleri vasıtasıyla etkin yönetimi sağlanacaktır.”

-       “Eğitimde adaletin sağlanması amacıyla; öğrenciler, okullar ve bölgeler arasında mali kaynak, Öğretmen ve yönetici niteliği, eğitim donanımı ve kazanımlar açısından oluşan farklılıkların azaltılması için okulu merkeze alan bir sistem yaklaşımı benimsenecek, okul yöneticiliği güçlendirilecek, eğitim kalite endeksi oluşturulacak, deneyimsiz öğretmenler desteklenecek ve dezavantajlı okullara pozitif ayrımcılık yapılacaktır.”

-       “Eğitimde artan kaynakların, öğretmen sayısının ve gelişen fiziki imkanların en verimli şekilde öğrenci kazanımlarına dönüşmesini destelemek üzere "Milli Eğitim Bakanlığı Yönetim Bilgi Sistemi" (MEYÖBİS) projesi ile veriye dayalı karar destek sistemleri güçlendirilerek yönetim kapasitesi ve etkililiği artırılacaktır.”

-       “Kamu hastanelerinde, klinik kalite vatandaş memnuniyeti, operasyonel etkinlik ve verimlilik alanlarında gösterilen performans sistematik biçimde takıp edilecek ve sağlık personeli teşvik mekanizmasının parçası hâline getirilecektir. Vatandaş memnuniyeti sonuçları kurumların ve sağlık çalışanlarının performans değerlendirmelerine dâhil edilecektir”

Gibi yasal düzenleme gerektiren hususların, Programı sempatik hale getirmek amacı ile yazıldığı söylenebilir mi?

Bu arada memurları doğrudan ilgilendirmese de, Programda;

-       “Sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki bireylerin üretken duruma getirilmesi ve sürdürülebilir gelir elde edebilmelerim sağlamak amacıyla aktif işgücü programlarından etkin bir biçimde yararlanılacaktır.”

-       “Ekonomik hedeflerle uyumlu olacak şekilde mesleki eğitim kurumlarının kurumsal kapasitelerinin geliştirilecek, tematik meslek okullarının yaygınlaştırılması, ölçüm ve belgelendirme ile işgücünün niteliği artırılacaktır.”

-       “Obezitenin önlenmesi için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının geliştirilmesine yönelik ilgili paydaşlarla koordine bir şekilde mevcut programlar yaygınlaştırılacak ve ilave düzenlemeler yapılacaktır.”

İfadelerine yer verilmesi de ilginçtir.