Bağımsız Büro Sendikası

Sadece Üyesine Bağlı Bağımsız Sendika

BAĞIMSIZ BÜRO SEN ATATÜRK
ATATÜRK & BAĞIMSIZ BÜRO SEN

ANITPARK’TAN HAYKIRDIK: “TOPLU SÖZLEŞMEYİ DE % 1’LİK KOTA HUKUKSUZLUĞUNU TANIMIYORUZ!”

BASK anitparktan-haykirdik-toplu-sozlesmeyi-de-lik-kota-hukuksuzlugunu-tanimiyoruz

MEMURLAR ANITPARK’TAN HAYKIRDI: “TOPLU SÖZLEŞMEYİ DE % 1’LİK SENDİKAL KOTA HUKUKSUZLUĞUNU TANIMIYORUZ!”

BASK ve bağlı sendika üyelerinin kitlesel olarak katıldığı 17 Ekim ANITPARK Mitingi coşkulu geçti.

“Anadolu SenBASKBirleşik Kamu-İşÇalışan-SenHak-SenŞehit Gazi-SenTüm Memur-Sen ve Yurt-Sen”in oluşturduğu Kamu Konfederasyonları Platformu’nu düzenlediği mitinge Kamu Sendikaları Platformunu oluşturan sendikalar da destek verdi.

Miting konuşmasını Kamu Konfederasyonları Platformu adına Platform sözcüsü ve Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık yaptı.

Mehmet Balık konuşmasında şu hususlara yer verdi:

“6. Dönem 2022-2023 Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri imzalanmış ve bitmiş gibi görünse de alandaki konfederasyonlar bitti demeden bitmeyecek.  Bu sözleşmede kamu çalışanları yoktur, aktörler ve tüccarlar vardır. Kamu çalışanlarına dayatılan Sözde Toplu İş Sözleşme düzeni tam bir kurmaca ve aldatmacadır. 

Kamu çalışanları geçmiş dönemlerde toplu sözleşmelerden kayıplarla çıkmış, aldıkları ücretler daima enflasyon altında kalarak kamu çalışanları yoksulluğa mahkum edilmiştir. Kamu çalışanlarının bu seferki yenilgisi maddi kayıpların yanında örgütlenme özgürlüğünü engelleyen, sendikal tekelleşmenin önünü açan düzenlemeler de içermektedir.  Bu durum yandaş konfederasyonun ve masada oturan diğer konfederasyonların eseridir.  Memur-Sen, sendikaların örgütlenmesini engelleyemeyince çareyi “baraj sorununu” katmerli hale getirmekte görmüştür.  Masada oturan konfederasyonlar da sessiz kalmıştır.

Kamu çalışanları, kamu emeklileri ve aileleri mutsuz ama Memur-Sen bu tablodan memnun olan tek yapıdır. Kamu çalışanlarına ve emeklilerine 2021 yılı 6. Dönem Sözde Toplu Sözleşme görüşmelerinde  2022’de % 5+7, 2023’de ise % 8+6 ve enflasyon farkı teklif edilmesini şiddetle reddediyoruz.

Kamu çalışanlarının ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik hakları ile ilgili ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşanmasına rağmen, yapılan görüşmelerin ağırlıklı olarak yüzdelik zam pazarlığına indirgenmesi, toplu sözleşme hakkının önemi ve kapsamının yeterince kıvranılmadığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Şimdi sizlere soruyorum?

En son yapılan toplu sözleşmede…

Geçmişe yönelik kayıplarınız giderildi mi?

Seyyanen zam verildi mi?

Refahtan payımıza düşen hak alındı mı?

Vergi dilimleri düzeltildi mi?

Eriyen maaşımızı ayağa kaldıracak %’lik zam alındı mı?

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Kamu çalışanlarının hiçbir talebini karşılanmadığını bildikleri için istifaları engellemek adına toplu sözleşme ikramiyesini sözde yükselterek % 1 barajını getirdiler. Kamu-Sen ve yandaş konfederasyon bilmelidir ki korkunun ecele faydası yok.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, üye sayısı az ve sözleşmeye muhalif sendikalar için \"merdiven altı sendikalar\" ifadelerini kullanmasını kınıyoruz.  Bakan Bilgin’in, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma şartını da “hizmet kollarında” yüzde 1 örgütlenme barajını” koymasını da kabul etmiyoruz.

Emekçilerin en temel anayasal hakkı olan sendikalı çalışma hakkının dahi amansızca engellenmeye çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz.  Bakan Bilgin’in ifadeleri Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki taahhütlerine aykırı, çağdaş normlardan uzaktır.

Türkiye’de memur sendikaları “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Yasasına” göre kurulmaktadır. Yasaya göre, kurulan hiçbir sendika merdiven altı veya gayri meşru sendika olarak gösterilemez,  gayrı meşru göstermek mevcut yasaya da anayasaya da aykırıdır.

Toplu sözleşme ikramiyesindeki yüzde 1 örgütlenme şartı mevcut \"4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme yasasının” 28. maddesine aykırıdır. İLO sözleşmesinin 87. ve 98. maddelerine ayrıca imza koyulduğunu vurguluyoruz.

Sendikalar ve Kamu Konfederasyonları Platformu olarak; toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanmak için getirilen yüzde 1 barajının, sendikaların ve emekçilerin haklarını savunan dayanışma ve mücadele örgütlerinin engellenmesi olarak değerlendiriyoruz.

SENDİKASIZ MEMURLARA VE SENDİKALARA ÜYE OLAMAYANLARA CEZA MI?

Kamuda, işçiler ve kadrolular dahil 4 milyon 834 bin 208 çalışan bulunmaktadır. Toplam memur sayısı 2 milyon 658 bin 555, toplam sendikalı memur sayısı 1 milyon 718 bin 984 kişidir. Kamuda 939 bin 571 sendikasız  memur bulunmaktadır.

Üç konfederasyon dışında örgütlü bulunan konfederasyonların 97 bin 605 üyesi bulunurken bağımsız sendikaların ise 54 bin 819 üyesi bulunmaktadır. Yüzde 1 barajının altında kalan 56 bin 335 örgütlü kamu çalışanları vardır. Bağımsız ve diğer konfederasyonların toplam üyesi 152 bin 425 kişidir.

Yüzde 1 barajı nedeniyle toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacak kamu çalışanlarının sayısı 2 milyon 800 binin üzerine çıkmıştır.

Sendika iş kollarına getirilen %1 üye sayısı şartıyla sendika üyesi olamayan Cumhurbaşkanlığı, MİT mensupları, yargı mensupları, asker, polis, gardiyan, memur emeklileri vb. 4 milyonun üzerindeki kamu çalışanı sendika aidatı adı altında yapılan 400 TL ödemeden yararlanamayacaktır. Eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil eden bu sözleşmenin adı ayrımcılıktır, ötekileştirmektir, memurun çalışma barışını baltalamaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Buradan bu meydandan kamu işveren temsilcisini, hükümeti uyarıyorum!

 Bu anti demokratik olan yüzde 1 barajını ortadan kaldırın bu adım yanlış atılmış bir adımdır. Bu adım, demokrasiyi baltalamaktan, STK’ları bitirmekten başka işe yaramayacaktır.

Size bu aklı kim veriyor ise Türkiye’yi bu yasaklayıcı mantığın esiri etmeyin. Bakın burada her renkten her anlayıştan sendikalar var, bunlar bağımsız sendikacılığı istiyor, bunlar köle olmayı değil, özgürce hak savunuculuğu yapmak istiyorlar. Gerçek olan şu ki,  yüzde 1 barajı sendikalara değil, sendikalı olan üyelerinin iradesine vurulmak istenen bir darbedir.

ÜÇ KAFADAR SENDİKAYA MAHKUM DEĞİLİZ

Üç kafadar sendikaya mecbur bırakılmak istemeyenlerin haykırışıdır bugün bizleri buraya getiren. Bizler haklıyız, kazanacağız!  

Yüzde 1 barajı hukuksuzluğunun getirilmesi zorunluluğu yetkili sendika ve yeni ortaklarının çaresizliğidir, iflasıdır. 52 taleple masaya oturup 0 (sıfır) kazançla kalkan bu etkisizler mangasının son kullanma tarihi gelmiştir. Bu dakikadan sonra bunlar memura bir şey kazandırmayacağı gibi memuru her geçen gün daha fazla yoksulluğa ve sefalete sürükledikleri ortadadır. 

Kamu çalışanlarının alım gücünü artırmayan, sahadaki gerçek enflasyon altında ezdiren, kayıplarımızın karşılanmadığı ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engele karşı Kamu Konfederasyonları ve Sendikaları Platformu olarak bir araya geliyor,

Ve diyoruz ki;

% 1’lik kotadan Kamu-Sen memnun görünmekte, KESK sessiz kalmaktadır. Ancak, bu kota % 1’in üzerine çıktığı zaman onların memnuniyeti ve sessizliği ise unutulmayacaktır.”

Konuşmasında memurların taleplerini de sıralayan Mehmet Balık konuşmasını şöyle tamamladı:

“Anayasa’nın çalışma yaşamı ve çalışanların haklarına ilişkin hükümleri, uluslararası sözleşmelere uygun olarak, ayrımsız tüm çalışanlara sendika hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkını içerecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Grev hakkı Anayasal güvenceye alınmalıdır.

Sendikaların kuruluş ve işleyişini uluslararası sözleşmelere göre düzenleyen ve yasalarla belirlenen asgari şartların üzerinde, çalışanlar lehinde düzenlemeler yapılmasına olanak sağlayacak Toplu Sözleşme sistemini tanımlayan bir sendikalar ve Toplu Sözleşme Yasası çıkarılmalıdır.

Sendika yönetici ve temsilcilerine güvence verilmeli sendikal ayrımcılığa yaptırım uygulanmalıdır.

Toplu sözleşme yetkisinin tespitinde sendikaların temsil gücünün yanı sıra kamu otoritesi karşısındaki bağımsızlığı da bir ön koşul olmalıdır.

Anıt Park’ta yükselen bu kararlı iradenin sesi sendikal kazanımlardan asla geri adım atmayacaktır.

Mücadele edeceğiz ve başaracağız.”   

YORUM YAZ